Hz. Muhammed'in Doğumu

Davut Polat Hoca

Hz. Muhammed'in doğumu, İslam alimlerinin uzun yıllar boyunca tartışmış olduğu bir konudur. Doğum tarihi ile ilgili olarak net bir şey söylemek aslında mümkün değildir. Bunun sebebi ise dönem itibarıyla kullanılan takvimin net bir takvim olmayışıdır. Miladi takvim Arap Yarımadası'nda kullanılmıyordu. Hicri takvimin ise Hz. Ömer'in halifeliği sırasında yaygın olarak kullanıldığını biliyoruz. Peki, Efendimiz (s.a.v) hakkındaki doğum tarihini nereden biliyoruz? Hadizatında Efendimiz (s.a.v) için kullanabileceğimiz en doğru tarih "Fil Yılı" olarak bahsetmek olacaktır. Fil Yılı, Kabe'yi yıkmaya gelen Ebrehe ve ordusunun imha edilme hadisesidir ki bu hadise Kur'an-ı Kerim'de Fil Suresi'nde bahsedilmektedir. Bu olaydan yaklaşık olarak 50-55 gün sonra dünyaya geldiği yönünde ittifak vardır. Ancak bu tarih miladi olarak hangi yıla denk geldiği tartışılmıştır. Kimi alim 17 Haziran 569 demişken kimisi 20 Nisan 571 demiştir. 20 Nisan 571 olduğunu savunan görüşe göre doğumu hicri olarak hicretten 52 yıl evvel 9 Rebiülevvel'dir. Hz. Peygamber'in doğumu 17 Haziran 569 diyenlere göre ise doğumu hicri olarak hicretten 54 yıl evvel 12 Rebiülevvel'dir. Ülkemizde daha çok 20 Nisan 571 görüşü kabul görmüşken, Mevlid Kandili 12 Rebiülevvel olarak kullanılmaktadır. Hz. Peygamber'in doğumu sırasında meydana gelen harikulade bazı haller vardır. Semave vadisini su basması, Save Gölü'nün kuruması, Kisra'nın sarayında 14 sütunun çökmesi gibi birçok mucize meydana gelmiştir. Siyer kaynaklarının anlattığı bu hadiselere hadis alimleri ihtiyatla yaklaşmışlardır.

Hz. Muhammed'in doğumu sırasında yaşanan mucizelere ek olarak, doğumu esnasında Mekke'de yaşanan bazı olaylar da dikkat çekicidir. Mekke'de yaygın bir inanç, Resulullah'ın doğumu sırasında gökyüzünde belirli bir yıldızın parladığıdır. Bu olay, o dönemde Yahudi ve Hristiyan din adamları tarafından da fark edilmiştir. Ayrıca, Zerdüşt inancının merkezi olan İran'da, bin yıldır yanmakta olan ateşin sönmesi gibi olaylar da doğumun mucizevi doğasıyla ilişkilendirilmiştir.

Peygamberimizin doğumu, yalnızca Mekke'de değil, aynı zamanda Arap Yarımadası'nın farklı bölgelerinde de büyük yankı uyandırmıştır. Amcası Ebu Leheb'in doğum haberini aldıktan sonra kölesi Süveybe'yi azat etmesi, doğumun sevincini ifade eden başka bir önemli olaydır. Süveybe, Peygamberimiz'in doğumundan sonra onu emziren ilk kadınlardan biridir.

Hz. Muhammed'in doğumu, İslam medeniyetinin başlangıcını işaret eden önemli bir olaydır. Peygamberimizin doğumunun ardından Mekke'deki toplum, büyük değişimlere tanıklık etmiştir. Allahu Teala hazretleri bizleri sevgili Peygamberimizin şefaatlerine nail eylesin. Amin.